Haber

Asrın Felaketi: Böyle Büyük Bir Felakete Hazır Olmak Mümkün müydü?

Türkiye’deki deprem gerçeği 6 Şubat 2023 gecesi bir kez daha hatırlandı. Kahramanmaraş merkezli büyüklükleri 7,7 ve 7,6 saat arayla çok şiddetli iki deprem 10 ilde etkili oldu. 30 binden fazla vatandaşımızın hayatını kaybetmesine neden olan deprem felaketinin büyüklüğü 1. haftada belirlenenlere göre ‘Bu büyüklükte bir afete hazırlıklı olabilir miyiz?’ Soruların sorulmasına da neden olur.

6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta “Yüzyılın Felaketi” olarak nitelendirilen depremler çok geniş bir bölgede yıkıcı etki yaptı. Tarihin en büyük felaketlerinden biri olmaya aday bu felakette can kaybı daha az olabilir miydi?

Türkiye’nin tarihi sarsıntılarla dolu iken, Japonya’dan farkı sürekli şokların olmamasıdır. Ancak, depremlerin kümülatif doğası onların yıkıcılığını artırır.

Türkiye tarihi boyunca sorgulanan depreme hazırlık teknolojisi, 1999 Gölcük depreminde 18 binden fazla vatandaşın hayatını kaybetmesiyle uzun süre gündemden düşmedi.

Sonrasında yapılan düzenlemelerle İstanbul’da depreme hazırlıkta ilerleme kaydedildiği düşünülüyordu. Bu bölge için yapılan uyarıların dikkate alınmadığı ortaya çıkınca diğer bölgelerde tedirginlik var.

Başta TOKİ olmak üzere, kurallarına uygun yapıldığında yıkılmayan sağlam binalarla örnek gösterilen şiddetli sarsıntıların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Böyle büyük bir felakete hazırlıklı olmak mümkün değil” sözleri dikkat çekti.

Teyit.org bu iddiayı da araştırdı: Böyle bir felakete hazırlıklı olmak mümkün müydü?

İnsan bu büyüklükte bir beyin sarsıntısı felaketine hazırlanabilir mi?

Gelişen teknolojiye rağmen depremler halen geçici olarak önceden tespit edilememektedir. Ancak uzmanlar ve dünyadaki diğer örnekler depreme hazırlıklı olma ihtimalinin olduğunu gösteriyor.

6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta meydana gelen iki büyük deprem dünya tarihinin karada meydana gelen en şiddetli depremleri arasında yer alsa da bilimsel çalışmalar ve uzman açıklamaları hazırlık konusunda önemli şeyler söylüyor.

Türkiye’de ve dünyada fay hatları bilinmektedir. Bu da depremin nerede olacağı konusunda fikir verir.

md.teyit.org

Türkiye’de bu harita 1945 yılında hazırlanmış, 2018 yılında güncellenmiş ve 2019 yılında yürürlüğe girmiştir.

Makine Mühendisleri Odası’nın raporuna göre Türkiye sınırlarının yüzde 93’ü deprem bölgesi olarak tanımlanırken, nüfusun yüzde 98’i bu bölgelerde yaşıyor.

İnşaatın fay haritası ve kurallarına uygun inşaat hayat kurtarır.

Bu kapsamda bölgede 10 ilde TOKİ binalarının tamamen yıkılmadığı ve herhangi bir can kaybı yaşanmadığı vurgulanıyor. Yanlarında duran binalara baktığımızda, sarsma yönetmeliğinin değiştirildiği 2000 yılından sonra yapılan binaların yıkılması bir sebebi açıklıyor: Üretimsizlik, denetimsizlik.

Uzmanlar uzun süredir bölgede deprem olacağı uyarısında bulunuyor.

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası’nın 7,4 büyüklüğündeki 2021 yılı raporu, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSU) Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Fakültesi Deprem Araştırma ve Risk Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü tarafından hazırlandı. 2022 yılında şehrin “deprem açısından en riskli iller arasında ilk sıralarda yer aldığını” vurgulayan Öğretim Görevlisi Alican Kop, birçok mahallenin doğrudan fay üzerine inşa edildiğine ve bölgede iki deprem olma ihtimalinin olduğuna dikkat çekiyor. Bir satır.

Jeoloji Mühendisleri Odası’ndan Bülent Özmen, Türkiye’de depremlerin neden olduğu yüksek hasarın en değerli sebebinin deprem yönetmeliğine ve zemin kurallarına uymayan inşaatlar olduğunu, AFAD’daki yapısal risklerin de uygunsuzluktan kaynaklandığını açıklıyor. standartlar ve yönetmelikler.

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası’ndan Tansel Önal, şu ana kadar bina stoku konusunda ciddi bir çalışma yapılmadığını belirtiyor.

Alican Kop, 2020 yılında Kahramanmaraş’ta düzenlenen akademisyenler bilgilendirme toplantısında yerlerin sıvılaşma tehlikesine dikkat çekiyor. Bunun için düzlüklerden kaçınılmasını, kötü zeminlerde tesviye yapılmasını, binalarda güçlendirme çalışmalarını ve kentsel dönüşümü öneriyor.

Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş, depremin ardından yeniden gündeme gelen 23 Ocak 2023 tarihli bir televizyon yayınında Hatay’ın büyük bir depreme hazır olup olmadığı sorusuna verdiği yanıtla gündem oldu.

Antakya’da heyelan tehlikesine de değinen Başkan Savaş, kentsel dönüşüm için birçok kez hükümet yetkililerine farklı taleplerle başvurduğunu ancak herhangi bir dönüş alamadığını ve herhangi bir iletişime geçilmediğini belirtti.

İl Afet Risk Azaltma Planı’nda (IRAP) göz ardı edilen 23 Kasım 2022 Düzce/Gölyaka depremi sonrası AFAD tarafından hazırlanan raporda afet sonrası yönetime ilişkin konular gündeme getirildi.

TMMOB raporlarında riskli bölgelerde stratejik bir konumda bulunan hastane, hava alanı gibi yapıların inşası da söz konusu.

Tatbikatların, sarsıntıların ciddi şekilde etkilendiği Japonya’daki kadar ciddiye alınmadığı belirtiliyor.

Erken uyarı sisteminin uygulanmasında gecikmeler olduğu belirtiliyor.

Bugünlerde imar affı da gündemde. Yüzde 93’ü deprem bölgesi olan bir coğrafyada birçok denetlenmemiş yapıya verilen imar affı, bu yapıların deprem riskini taşıyor.

Bir de Hata Yasası var. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, uzmanların defalarca dile getirdiği ve 2020’de hükümetin de gündeme getirdiği fay hatlarına yapılaşmayı yasaklayan yönetmeliği 2020’de açıkladı. Ama şimdi yasa uygulanmıyor.

Depremle yaşamak açısından birçok felaket yaşayan Japonya’dan Tokyo Üniversitesi Deprem Araştırma Enstitüsü’nde profesör olan Masataka Kinoşita, Ekonomim gazetesine yaptığı açıklamada, ‘Japonya ile Türkiye arasındaki temel fark binaların dayanıklılığı’ dedi.

Ne de olsa son zamanlarda yaşadığımız depremler gerçekten büyük felaketler, karada olmak afetin boyutunu artıran bir faktörken, bir zamanlar hep söylenen “Deprem öldürmez, bina öldürür” gerçeğini hatırlattı. temel sorunun inşaat olduğu Türkiye’de.

haberdazkiri.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu